Mevlana’nın Çocuk Sevgisi

Çarşamba, 26 Ara 2012 yorum yok

Mevlana, çocukları da çok severdi. Bu sevgiyi Konya’nın çocukları iyi bilirdi. Bir gün Mevlana bir mahalleden geçiyordu. Sokak arasında kaydırak oynayan çocuklar onu görünce hemen koşup etrafını aldılar, elini öptüler, duasını aldılar. Mevlana onlarla tek tek ilgilendi, iltifat etti.

Bu sırada çocuklardan biri, ne yarım kalmışoyunundan vazgeçebiliyor, ne de Mevlana’nın muhabbetinden mahrum kalmak istiyordu.

Oyununu sürdürürken seslendi:

“Mevlana, azıcık bekle de ben de elini öpeyim!”

Mevlana bekledi. Çocuk oyununu bitirip gelinceye kadar orada durdu. O çocuğu da selamladı, başını okşadı, gönlünü hoş etti.

Böylesine engin ve zengin gönüllü idi. Büyük küçük demeden herkese açılmış bir gönülden ibaretti. Çünkü o, “Çocuklarınızla çocuklaşın.” Diyen bir Güzeller Güzelinin sevdalısıydı. Ve onun gibi, kollarını geniş açmış, bütün çocukları çocuk bilmişti.

Boyun Açısı Ne Demektir ?

Çarşamba, 19 Ara 2012 yorum yok

Neyi üflediğimiz açıya boyun açısı denir. Ney’i sağ el üste gelecek şekilde üfleyenler için: Baş sağa çevirildikçe; ney açısı açılır ve ilgili perde dikleşir, incelir. Aksi istikâmete çevirildiğinde ise; açı daralır, ses pestleşir,kalınlaşır.

Ney’i sol el üste gelecek şekilde üfleyenler için: Baş sola çevirildikçe; ney açısı açılır ve ilgili perde dikleşir, incelir. Aksi istikâmete çevirildiğinde ise; açı daralır, ses pestleşir,kalınlaşır.

Sabâ makâmında Hicaz ve Şehnaz perdelerinde ney için böyle bir dikleşme söz konusudur. Bu Ney açkısından kaynaklı bir detaydır ve asla bir sorun değildir. Eser içerisinde bu perdelere gelindiğinde kıvrak bir hareketle bu değiştirme yapılır. İllâki boyun açısıyla yapılacak diye kâide yoktur. Kimi neyzenler boyun açısıyla, kimisi dudak hareketi ile, kimisi de perdeleri yarım açarak ya da parmakları farklı pozisyonlarda basarak bu durumu hâlletmiştir.

Ustaların kayıtlarını dinleyerek hangi ölçüde açılması ya da kapanması gerektiğini görebilirsiniz.

Peşrev Nedir ?

Çarşamba, 12 Ara 2012 yorum yok

Farsça kökenli olan bu kelimenin anlamı “başta olan”, “önde gelen” demektir. Musikide ise peşrev, bir çeşit saz eseri şeklidir.

Peşrev, Klâsik fasılda ve Mevlevî âyininde varsa giriş taksiminden hemen sonra yoksa baş eser olarak icrâ edilir. Yine Mehterde ilk eser olarak icrâ edilir.

Şekli îtibârıyle “4 hâne + 1 teslim”, “6 hâne + 1 teslim”, “3 hâne + 1 teslim” hâllerinde kullanılsa da, en çok “4 hane + 1 teslim” şeklinde bestelenmiştir.

İcrâsı şu şekildedir: “1. Hâne + (varsa Mülâzime) + Teslim + 2. Hâne + (varsa Mülâzime) + Teslim + 3. Hâne + (varsa Mülâzime) + Teslim + 4. Hâne + (varsa Mülâzime) + Teslim => Karar” . Mülâzime, lâzım getiren anlamındadır ve bâzen teslim yerine bâzen de hâneler ile teslim arasında bir köprü kalıbında kullanılır.

1. Hâne: Bestelenilen makâmın ana âhenk ve nağmelerini gösteren kısımdır.
Teslim: Mâkâmın mihenk taşı niteliğindeki özellikleri kullanılır.
2. Hâne: Makâma komşu olan makamlara ya da makâmın uzak özelliklerine temâs edilir.
3. Hâne: Meyan açılır. Makamın tiz bölgeleri ya da pest bölgeleri, ya da genişleme kısımlarının icrâ edilebileceği gibi, çoğu zaman da uzak makamlara san’atlı geçkiler yapılır.
4. Hâne: Makâmın ana hâlindeki şekle dönülür.

Peşrevler musikimizin haritalarıdır. Hem estetik anlamda bir değerdir, hem de makam kullanılışına yön verirler.

Mevlana’nın İnsan Sevgisi

Salı, 11 Ara 2012 yorum yok

Mevlana’nın insan sevgisi tarif edilemeyecek kadar büyüktür. Aynı zamanda Mevlana’nın insanlara duyduğu saygı da tarif edilemeyecek kadar derindi: Ayırmadan herkese saygı ve sevgi… Başkaları da bu nezakete karşılık verirler, ona saygı göstermeye uğraşırlardı. Mesela bir topluluğa girdiği zaman kendisine saygı duyarak ayağa kalkarlardı. Mevlana bunu istemezdi. Hele de kendisi için birini oturduğu yerden kaldırdıkları zaman bu hale çok üzülürdü.

Mevlana’nın insan sevgisi ne güzel bir örnek:

Mevlana bir gün hamama gitmişti. Soyunup hazırlandı, yıkanma yerine girdi. Girdi, ama girmesiyle çıkması da bir oldu. Tekrar giyindi ve gitmeye hazırlandı.

Sebebini sordular.

Dedi ki:

“Soyunup hamama girmiştim. Tellak beni görünce, bana yer açmak için bir şahsı havuzun başından uzaklaştırdı. Benim yüzümden rahatsız edilen o kişiye karşı utancımdan o kadar terledim ki dayanamayıp dışarı çıktım!”

Kaliteli Ney Resimleri

Perşembe, 30 Ağu 2012 yorum yok